Konuyla ilgili bilgi sahibi kişiler, Türk yetkililerin daha fazla yurtdışı girişi sağlamak umuduyla hisse senetlerinin açığa satışına getirilen yasağı hafifletmeyi tartıştığını söyledi. Türkiye bu yasağı geçen yılın başlarında ülkenin güneydoğusunda meydana gelen bir çift depremin tüm bölgeyi harap etmesinin ardından uygulamaya koymuştu.
Yetkililer şimdi yasağı kademeli olarak hafifletmeyi ya da tamamen kaldırmayı düşünüyor, ancak ayrıntılar henüz kesinleşmedi ve değişebilir. İlk adımın, borsada işlem gören en büyük 50 şirketten oluşan BIST-50 endeksinde gelebileceğini söylediler.
Hisse senetlerinin açığa satılması, yatırımcıların düşeceklerine dair bahse girdikleri bir uygulama: açığa satış yapan kişi hisse senetlerini ödünç alır, satar ve ardından değerlerinin düşmesini bekler. Eğer düşerse, hisseleri piyasadan daha düşük bir fiyattan geri alabilir, borç verene iade edebilir ve aradaki farkı cebe indirebilir.
SPK, yasağı kaldırmayı düşünüp düşünmediği konusunda yorum yapmayı reddetti.
Türkiye ilk olarak 2020 yılında bazı hisse senetlerine açığa satış yasağı getirmiş, daha sonra bu yasağı hafifletmiş ve geçen yılın Şubat ayında hisse senedi piyasasında büyük kayıplara yol açan depremlerin ardından tüm piyasayı kapsayacak şekilde yeniden güçlendirmişti.
Fon yöneticileri, açığa satış yasağının, yatırımcıların risklerini hedge etmelerini zorlaştırdığı için yabancı girişlerini çekmede bir engel olduğunu söylüyor. Bloomberg tarafından derlenen verilere göre, yurt dışı yerleşiklerin Türk hisse senetlerindeki toplam varlığı 11 Ekim itibariyle yaklaşık 31 milyar dolardı. Bu rakam Mayıs ayındaki 42,3 milyar dolardan ve 2013 yılındaki 78 milyar doların üzerindeki zirveden daha düşük.
Deutsche Bank’a bağlı DWS Investment bu ay yaptığı açıklamada, Türk hisse senetlerine yeni fon tahsis etmeden önce faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesini ve şirket kazançlarının netleşmesini beklediğini belirtti. Morgan Stanley de piyasaya girmek için daha cazip seviyeleri beklediğini söyledi.
