ABD’de Kripto Para Vergisi İçin Yeni Hamle! İşte Detaylar

Amerika Birleşik Devletleri İç Gelir Servisi (IRS), kripto para işlemlerinin raporlanmasına yönelik yeni bir vergi formu taslağı yayınladı. 2026 vergi yılından itibaren kullanılmaya başlanacak olan bu form, kripto para işlemlerini beyan eden mükellefler için önemli kolaylıklar sunmayı hedefliyor. IRS, kripto para sektörü temsilcilerinden gelen eleştirileri dikkate alarak, formun ilk versiyonuna kıyasla önemli değişiklikler yaptı ve sektörden geri bildirim bekliyor.

Form 1099-DA nedir?

IRS tarafından 8 Ağustos’ta yayımlanan ve “Dijital Varlık Broker İşlemlerinden Elde Edilen Gelirler” başlığını taşıyan Form 1099-DA, kripto para işlemlerinin raporlanmasını kolaylaştırmak için tasarlandı. Özellikle, merkezi borsalar üzerinden yapılan kripto para işlemlerinin beyan edilmesi gereken bu form, mükelleflerin ve raporlama yapacak olan kurumların üzerindeki yükü hafifletmeyi amaçlıyor. Formun önceki versiyonunda yer alan ve mahremiyet konusunda endişelere yol açan işlem saatleri, cüzdan adresleri ve işlem kimliklerinin bildirilmesi zorunluluğu, yeni taslakta kaldırıldı.

Yeni düzenleme, ABD’deki kripto para kullanıcılarının, aracı kurumlar aracılığıyla gerçekleştirdikleri işlemleri 2025 yılından itibaren beyan etmelerini zorunlu kılacak. Bu beyanlar, 2026 yılı Nisan ayına kadar tamamlanmak zorunda olacak. IRS, bu düzenlemelerle, vergi mükelleflerinin kripto işlemlerini daha doğru ve eksiksiz bir şekilde bildirmelerini sağlamayı hedefliyor.

Kripto para sektöründen gelen eleştiriler ve IRS’nin yanıtı

Kripto sektörü, IRS’ın önceki taslaklarına yönelik yoğun eleştirilerde bulunmuştu. Özellikle, mahremiyetin korunması ve gereksiz veri raporlamasından kaçınılması gerektiği vurgulanmıştı. Kripto para hukuku uzmanı Drew Hinkes, IRS’ın yeni taslağıyla birlikte raporlama yükümlülüklerinin “büyük ölçüde” azaltıldığını belirtti. Bu değişiklikler, sektörün taleplerine yanıt olarak yapıldı ve IRS, sektör temsilcilerinin geri bildirimlerine önem verdiğini gösterdi. IRS, merkeziyetsiz borsalar ve self-custody cüzdanlar için daha ileri tarihlerde ek düzenlemeler yayımlamayı planlıyor.

Bu tür platformlar ve cüzdanlar, Haziran ayında yayımlanan son düzenlemelerle yeni raporlama yükümlülüklerinden muaf tutulmuştu. IRS, kripto ekosistemindeki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve gerekli düzenlemeleri yapacağını belirtti. Yeni Form 1099-DA taslağı, önceki versiyonuna göre daha sade ve kullanıcı dostu bir yapıya sahip. IRS, mükelleflerin ve aracı kurumların gereksiz veri yükünden kurtulmasını sağlamak amacıyla, önceki taslakta yer alan birçok raporlama zorunluluğunu kaldırdı. Bu değişiklikler, özellikle gizlilik konusunda endişeleri olan kullanıcılar için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Düzenlemeler ve beklentiler neler?

Ancak, bu taslak henüz nihai değil. IRS, formun son halini belirlemeden önce, kamuoyunun ve sektör temsilcilerinin görüşlerini toplamak istiyor. Bu nedenle, form taslağına yönelik geri bildirimlerin toplanması için 30 günlük bir süre tanındı. Bu süreçte, kripto kullanıcıları, aracı kurumlar ve diğer ilgililer, form hakkında görüş ve önerilerini IRS’a iletebilecekler. IRS’ın kripto varlık işlemlerine yönelik vergi düzenlemeleri, kripto para sektörünün gelişimiyle birlikte daha da önem kazanıyor. Merkeziyetsiz ve noncustodial brokerlar için ek düzenlemeler, 2024 yılı içinde yayımlanacak.

Bu düzenlemeler, sektörün geleceği açısından büyük önem taşıyor ve IRS, sektörden gelen geri bildirimlere göre bu düzenlemeleri şekillendirecek. Sonuç olarak, IRS’ın kripto varlıklar için hazırladığı yeni vergi formu taslağı, sektörde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu taslak, kripto para işlemlerinin daha şeffaf ve düzenli bir şekilde raporlanmasını sağlayacak. Ancak, bu süreçte sektör temsilcilerinin ve kullanıcıların geri bildirimleri, formun nihai halinin belirlenmesinde kritik bir rol oynayacak. IRS, sektörden gelecek geri bildirimlere büyük önem veriyor ve bu doğrultuda gerekli düzenlemeleri yapmayı planlıyor. Bu gelişmeler, kripto para dünyasında vergi uyumunu artırmak ve sektördeki belirsizlikleri gidermek adına atılmış önemli bir adım olarak öne çıkıyor.