Finans dünyasında ezber bozan bir gelişme yaşandı, ABD’nin köklü bankalarından BNY Mellon, blockchain tabanlı yeni muhasebe aracı “Digital Asset Data Insights”ı duyurdu. Bu yenilikçi sistem, fonların net varlık değerini (NAV) doğrudan blockchain üzerinde yayımlayarak üçüncü taraf hizmetlere olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. İlk müşterisi ise şaşırtmadı: BlackRock. Bu ortaklık, geleneksel finansla dijital varlık dünyası arasında yepyeni bir köprü kuruyor.
BlackRock İlk Hamleyi Yaptı: NAV Verisi Artık Blockchain’de
Dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, bu yeni sistemi entegre eden ilk şirket oldu. BlackRock’un on-chain para piyasası fonu BUIDL, artık NAV verilerini doğrudan blockchain üzerinde yayımlayacak. Bu sayede yatırımcılar, fon değerine anlık ve şeffaf bir şekilde ulaşabilecek.
BlackRock CEO’su Larry Fink, tokenizasyonun finans piyasalarını nasıl dönüştürebileceğine sıkça değiniyordu. Bu hamle, onun vizyonunun hayata geçtiğinin bir göstergesi oldu. Ayrıca, dijital varlıklar başkanı Robert Mitchnick, BNY Mellon ile yapılan iş birliğini “endüstride bir dönüm noktası” olarak niteledi.
Düzenleyici Engeller Aşıldı: Blockchain Önü Açıldı
Geçmişte, ABD düzenleyici kurumları özellikle kripto varlıklarla ilgili katı kurallar koyuyordu. Ancak son dönemde SEC’in dijital varlıklara karşı daha ılımlı bir tavır alması, bu alanda yeniliklerin önünü açtı. Özellikle SAB 121 kuralının kaldırılması, finans kurumlarına nefes aldırdı.

BNY Mellon 2022’de dijital varlık saklama platformunu duyurmuştu ancak düzenleyici engeller nedeniyle hizmetlerini tam olarak genişletememişti. 2024’te alınan muafiyet sayesinde artık ETF gibi ürünler için dijital varlık saklama hizmeti sunabiliyorlar. Bu gelişmeler, bankanın blockchain alanında daha cesur adımlar atmasını sağladı.
BNY Mellon’un Dijital Stratejisi Göz Dolduruyor
Dijitalleşme konusunda hızla ilerleyen BNY Mellon, artık sadece bir banka değil; aynı zamanda bir teknoloji lideri olarak konumlanıyor. Caroline Butler’ın açıklamasına göre bu yeni araç, geleneksel finansla dijital dünyanın entegrasyonunu hedefliyor. Ayrıca şeffaf veri erişiminin, müşterilerin başarısı için hayati olduğunu vurguluyor.
Bu araç, yalnızca fon yönetimi için değil, tüm varlık yaşam döngüsünün blockchain teknolojisiyle yönetilmesine olanak tanıyor. Verilerin güvenilir bir kaynak tarafından zincire taşınması ise, yatırımcı güvenini artırıyor ve sektöre yeni bir standart getiriyor.
BNY Mellon’un bu hamlesi, finansal şeffaflık ve dijital dönüşüm açısından tarihi bir adım olarak görülüyor. BlackRock gibi bir devin ilk kullanıcı olması ise bu teknolojinin ciddiyetini ve potansiyelini net şekilde ortaya koyuyor. Geleneksel finans dünyası, blockchain ile yepyeni bir çağın eşiğinde olabilir.